Kabataş ile Beşiktaş arasında, Boğaz kıyısında yer alan Dolmabahçe Sarayı, bünyesinde bulundurduğu pek çok mimari tarz ile dikkatleri üzerinde topluyor. İstanbul’la özdeşleşen yapılardan biri olan sarayın inşası 1843 yılında, Sultan I. Abdülmecit’in isteği üzerine başlar.

Mimar Balyan ailesi tarafından inşa edilen saray, 1855’te tamamlanır ancak saray devlet bütçesine ciddi zarar vermiştir. İmparatorluğun son yıllarına tanıklık eden Dolmabahçe Sarayı, Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal Atatürk’ün İstanbul’da konakladığı, toplantı ve görüşmelerin yapıldığı, yabancı konukların ağırlandığı bir yer haline gelmiştir. Hastalığı esnasında sarayda kalan Mustafa Kemal Atatürk, 1938 yılında burada ölmüştür.

Osmanlı sarayları arasında belki de en ihtişamlı ve zengin olan Dolmabahçe Sarayı, Harem – Cariyeler ve Selamlık olarak iki ayrı bölüme ayrılmıştır. Müze, rehberler eşliğinde dolaşılıyor ve tüm bir tur yaklaşık iki saat sürüyor.

Turist girişinin yapıldığı yerin yanındaki Dolmabahçe Saat Kulesi ve yakındaki Dolmabahçe Cami de mimar Balyan ailesinin yapıtlarından.